İkinci Dünya Savaşı sonrasında Almanya’da iş gücü ihtiyacı oluşmuştur. Bu durum üzerine Almanya’da başka ülkelerden "Gastarbeiter" (misafir işçi) davet edilmesine karar verilmiştir. Öncelikle İtalya, İspanya ve Yunanistan ile anlaşmalar yapılmış ancak bu anlaşmalar neticesinde gelen işçiler ihtiyacı karşılamaması üzerine 30 Ekim 1961 tarihinde Türkiye ile Almanya arasında iş gücü anlaşması imzalanmıştır. İş gücü anlaşması neticesinde Türkiye’den Almanya’ya çok sayıda işçi göçü olmuştur. Toplumun pek çok kesimini etkileyen bu göç hareketliliği, edebi eserlerin konularında da yer bulmuştur. Abbas Sayar’ın 1977 yılında yayınladığı Dik Bayır romanı, mekân olarak ele aldığı Yozgat’ın Beydiyar köyü üzerinden, Almanya’ya yapılan işçi göçü sürecini ele almıştır. Romanda, işçi göçü öncesinde Anadolu’daki köylerin içinde bulundukları durum ve yoksulluğa gerçekçi bir yaklaşımla yer verilerek toplumu göçe iten sebepler okuyucuya yansıtılmıştır. Anadolu köylerinde yaşayan insanların Almanya’ya göç etme konusundaki düşünce ve hayallerine yer verilen eserde bu umut ile hayallerin ailelerin erkek çocuklarını Almanya’ya gönderebilmek için tek geçim kaynakları olan tarlalarını satmalarına ve çocuklarını diğer ailelerden daha önce Almanya’ya gönderebilmek için girmiş oldukları yarışta yapılanlar anlatılmıştır. İşçi göçü ile Almanya’ya gidenlerin ailelerine gönderdikleri mektuplar ve ailelerin onlara yazdığı cevap mektuplarına yer verilerek göç edenlerin ve başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere geride kalanların duygu ve düşünceleri okuyucuya aktarılmıştır. Romanda yer alan toplumun eksik yanlarını da barındıran gerçekçi betimlemeler, hayatın içinden bir olay örgüsü ve karakterler; bu romanın toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla yazıldığını gösterir niteliktedir.
After the World War II, there was a need for labor force in Germany. Upon this situation, it was decided to invite "Gastarbeiter" (guest workers) from other countries. First agreements were made with Italy, Spain and Greece, but these agreements were not enough to meet the need, therefore a labor agreement was signed between Turkey and Germany on October 30, 1961. As a follow-up to the labor agreement, a large number of workers migrated from Turkey to Germany. This migration mobility, which affected many segments of society, also found a place in the subjects of literary works. Abbas Sayar's novel Dik Bayır, published in 1977, deals with the period of labor migration to Germany through the village of Beydiyar in Yozgat. In the novel, the situation and poverty of the villages in Anatolia before the labor migration are realistically portrayed and the reasons that push the society to migrate are reflected to the reader. In the novel, the thoughts and dreams of the people living in Anatolian villages about migrating to Germany are mentioned, and it is narrated how these hopes and dreams lead families to sell their fields, their only source of livelihood, in order to send their sons to Germany, and what they do in the competition to send their sons to Germany before others. By including the letters sent to their families by those who went to Germany with the labor migration and the reply letters written by their families to them, the feelings and thoughts of those who migrated and those who stayed behind, especially women and children, are conveyed to the reader. The realistic descriptions in the novel, which include the flaws of the society, a plot and characters from within life, indicates that this novel was written from a socialist realist point of view.