Bu çalışmamız, Şemseddin Sâmî tarafından hazırlanan ve Türkçe’nin ilmî olarak ele alınan ilk sözlüğü kabul edilen Kâmûs-ı Türkî’de yer alan çok sayıda Arapça kelime ile daha az sayıda Süryanice ve İbranice Sâmî Dil Ailesi’ne mensup dillere ait gösterilen kelimelerin değerlendirilmesini ve eleştirisini içermektedir. Şemseddin Sâmî, sözlüğünde doğal olarak gerek Arapça’dan ve gerekse diğer dillerden geçen kelimelerin Türkçe’de ifade ettiği anlamları vermektedir. Dolayısıyla kelimelerin kaynak dildeki asıl anlamlarını vermeyip halkın dilindeki mevcut kullanımı esas alması yadırganmayabilir; ancak bu konuda tutarlı bir yol izlemeyip kimi kelimelerin Türkçe’deki anlamlarını verirken kiminin de hem kaynak dilde hem de bizim dilimizde ne anlama geldiğini gösterir. Böylece okuyucu/araştırmacı, çok sayıda kelimenin asıl anlamının ne olduğundan haberdar olamaz. İyi bir eğitim gördüğü ve çok sayıda kaynak eseri okumuş olduğu, yazdığı eserlerden belli olan Şemseddin Sâmî, bazı tespit ve açıklamalarında yanılgıya düşmüştür. Özellikle Sâmî kökenli kelimelerin yanlış yorumlanması; hatta o dillerin mahiyeti ve tarihi geçmişi hakkında ait eksik bilgiler buna örnektir. Ancak, geçmiş asırlardan beri, gerek İslâm Dünyasında ve gerek ülkemiz bilim ve eğitim tarihinde Arapça dışındaki Sâmî Diller hakkındaki bilgi yetersizliği ve araştırma eksikliği göz önünde bulundurulduğunda bu durumu mazur görmek gerekir. Çalışmamızda, kelimelerin anlamlarını araştırırken değişik sözlüklere başvurduk. Arapça kelimeler konusunda, klasik dilin en gelişmiş ve kapsamlı sözlüğü olan Lisânu’l-ʿArab’ı tercih ettik.
Our study aims at to study and evaluate Şemseddin Sâmî’s dictionary, Kâmûs-ı Türkî which has been published in 1901, in term of correct translation of some Arabic and other Semitic words. In fact, most of those words have been translated correctly. This denotes deep knowledge of Şemseddin Sâmî who was a true intellectual and had a well education. But we point out that there are many mistakes and wrong translations in his work. We observe that the author gives, sometimes, the meaning of some Arabic words according their daily using in Turkish, meanwhile he explains meanings of any Arabic words both in Arabic and Turkish. Because of the lack of knowledge about Semitic Peoples and their languages, cultures - execpt of Arabic - in the Muslim World, some words and terms have been translated wrong. For example, the source of word ateş (fire) is being denoted Syriac, but we couldn’t find this word in Syriac dictionaries. It’s clear Persian. In order to study and scrutinize those discussed words, we used the most famous classical Arabic dictionaries. Lisânu’l-?arab of İbn Manzûr is one of these dictionaries.