YÜZ KURAMLARI ÇERÇEVESİNDE DİL – BEDEN İLİŞKİSİ VE TÜRKİYE TÜRKÇESİ -BİLİŞSEL DİLBİLİMSEL BİR YAKLAŞIM-

Author :  

Year-Number: 2014-2
Language : null
Konu : yabancı diller (İngilizce)
Number of pages: 151-177
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

20. yüzyılın başından başlayarak, insan bedeninin dilin oluşumundaki önemi fark edilmiş ve buna yönelik birtakım kuramlar geliştirilmiştir. 1980 sonrasında bilişsel dilbilimle birlikte, mekânın bir parçası ve aynı zamanda oluşturucusu olarak insan bedenine olan ilgi çok daha fazla artmıştır. Bilişsel dilbilim somut olgulardan yararlanarak genel olarak bedenin, beden organlarının, algının, dikkatin, duyuların ve nesnelerin konumunun ve hareketinin özelliklerini incelemeye tabi tutarak dili anlamaya çalışır. Bilişsel dilbilim bakış açısına göre, bedenin duyuşsal motor özellikleri ile dil arasında yakın bir ilişki vardır. Türkçe söz kalıplarında beden organlarının adlarının kullanımı daha önce birçok araştırmacının dikkatini çekmişti. Ancak, tespit edebildiğimiz kadarıyla, bu güne kadar Türkçe söz kalıplarında organ adlarının kullanımına bilişsel dilbilimsel bir bakış açısıyla bakılmamıştır. Söz kalıplarında kullanılan beden bölümleri ve organ adlarının belli başlıları kalp / yürek, ciğer, böbrek, bağırsak, mide, ayak, el, kol, baş, kafa, göğüs, omuz, beyin, göz, kulak, burun, yüz, ağız, kaş, dudak biçiminde sıralanabilir. Görüldüğü gibi deyimleştirmelerde yüz ve yüzle ilgili ayrıntılar dikkat çekicidir. Acaba Türkiye Türkçesindeki deyimlerde bu beden bölümlerinin ve organların ağırlığı ve sıklığı nedir? Bu çalışmada, Türk Dil Kurumu’nun www.tdk.gov.tr sitesinde yer alan Güncel Türkçe Sözlük’teki ilgili deyimler, yukarıda verilen organlar ve beden bölümleri bakımından incelenecektir. Ardından Türkiye Türkçesindeki görünüm, yüzün iletişim bakımından beden bölümleri içindeki önceliğini ve belirleyiciliğini öne süren yüz kuramları bakımından değerlendirilecektir.

Keywords

Abstract

AbstractSince the emergence of 20th century, the importance of humand body in the evolution of language has been noticed, and some theories have been developed accordingly. Subsequent to 1980s, considerably more emphasis has been attributed to human body, a part of space and construer of time. Cognitive linguistics tries to understand body, body parts, perception, attention, senses, position and movement of objects making use of concrete facts. From this angle, there exists a cole link between language and sensoriomotor features. The use of names for body parts in formulaic language in Turkish was examined by many researchers. However, a relationship between body parts and cognitive linguistics was not dwellt on in those studies. Some of these body parts and organs are heart, liver, kidney, stomach, foot, hand, arm, head,breast, shoulder, brain, eye, ear, nose, face, eyebrow, lip. What is the rate and frequency of these body parts and organs in Turkey Turkish idioms? The related body-part words will be analyzed through Turkish Language Institute located on www.tdk.gov.tr website, which contains Updated Turkish Dictionary. After the classification of body-part words, the place of the word eye in communication will be examined in Turkey Turkish, and its priority and defining feature will be handled from the perspective of face theories.

Keywords


  • Berlin, B. ve Kay, P. (1969). Basic color terms: Their universality and evolution. Berkeley- Los Angeles: California Üniversitesi Yayınları.

  • Bjorklund, D. ve Pellegrini, A. (2004). The origins of human nature: Evolutionary developmental psychology. Washington / DC: Amerikan Psikoloji Derneği Yayınları.

  • Croft, W. (2004). Cognitive linguistics. Cambridge: Cambridge Yayınları.

  • Hewes, G.W. (1973). Primate communication and the gestural origin of language. Current Anthropology, (14), 5-12.

  • Heine, B. (1991). Grammaticalization: A conceptual framework. Chicago: Chicago Üniversitesi Yayınları.

  • Heine, B. (1997). Cognitive foundations of grammar. Newyork-Oxford: Oxford Üniversitesi

  • Johnson, M. H. ve Morton, J. (1991). Biology and cognitive development: The case for face recognition. Oxford: Blackwell.

  • Kanwisher (2000). Domain specificity in face recognition. Nature (3), 8.

  • Kendon, A. (1988). Sign languages of aboriginal australia: cultural, semiotic and communicative perspectives. Cambridge: Cambridge Üniversitesi Yayınları.

  • Lakoff, G. ve Johnson, M. (1980). Metaphors we live by. Chicago-London: Chicago

  • Lakoff, G. ve Johnson, M. (1999). Philosophy in the flesh: the embodied mind and ıts challenge to western thought. Newyork: Basic Books.

  • Langacker, R. W. (1972). Fundamentals of linguistic analysis: Newyork.

  • Meltzoff, A.N.- M.K. Moore (1983). Newborn infants imitate adult facial gestures. Child development, (54), 702–709.

  • Pinker, S. (1997). How the mind works, Newyork: Norton.

  • Rosch, E. (1981). Prototype classification and logical classification: The two systems. New trends in cognitive representation: Challenges to piaget’s theory. (Yayımlayan: E. Scholnick), 73-86.

  • Turner, J. H. (2000). On the origins of human nature: A sociological ınquiry into the evolution of human affect. Stanford-California: Stanford Üniversitesi Yayınları.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics