Ateş, Türk halk kültüründe inanış boyutu ve günlük hayatta kullanım alanıyla önemli bir yere sahiptir. Halk edebiyatı içerisinde yer alan anlatı ve şiir örneklerinin pek çoğunda ateşle ilgili unsurlara rastlamak mümkündür. Söz konusu unsurlar, âşık tarzı şiirlerde çeşitli yönleriyle sıkça konu edilmiştir. Birer kültür temsilcisi ve aktarıcısı olarak nitelendirilebilen âşıklar; ateşi (od, ört, nâr) ve ateşle ilgili unsurları (kıvılcım, çıngı, alev, yangın, yalım, köz, kor, kül, duman, tutuşmak, tütmek, yanmak, göğnümek, harlanmak, kavrulmak, dağlamak, haşlanmak, kaynamak, pişmek, sönmek vd.) şiirlerinde kullanmışlardır. Ateşle ilgili kelimelerdeki bu çeşitlilik, şiirlerde söyleyiş ve anlam zenginliği sağlamıştır. Taşıdığı anlam değerine bağlı olarak bazı şiirlerin başlığı ve ayak dizeleri ateşle ilgili söyleyişlerden oluşmuştur. Âşıklar, konu olarak Türk kültüründe görülen ateşle ilgili unsurların tamamını şiire aktarmamışlar, bunlardan bazılarını daha çok işlemişlerdir. Ateş; ortaya çıkışından ve insanlar tarafından keşfedilmesinden başlanarak başta aşk olmak üzere ayrılık acısı, hayatın zorlukları gibi konulara değinilirken kullanılmıştır. Kerem’in Aslı’ya olan aşkından yanması, Hz. İbrahim’in inancından dolayı ateşe atılması, cehennem ateşinin günahkârlar için bir ceza olması konusu âşıklar tarafından sıklıkla işlenmiştir. Âşıklar şiirlerinde, ateşle ilgili yer yer özgün ifadeler yakalamış olsalar da daha çok gelenekte hazır buldukları deyim, atasözü ve diğer şiirlerdeki konu ve söyleyişleri kullanmışlardır. Makalede, âşık tarzı şiirlerde tespit edilen örneklerden hareketle ateş ve ateşle ilgili unsurların kullanımı tasnif edilip değerlendirilmiştir.
Fire has an important place in Turkish folk culture with its belief dimension and usage area in daily life. It is possible to come across elements related to fire in many of the “narrative and poetry examples” in folk literature. The aforementioned elements have been frequently the subject of various aspects in the poets of the minstrel style. Minstrels, who can be described as cultural representatives and transmitters; used the fire (od, ört, nâr) and elements related to fire (spark, tinkling, flame, fire, burn, ember, ash, smoke, ignite, smoke, scorch, cauterize, boil, cook, burn out etc.) in their poems. This diversity in words related to fire provided richness of expression and meaning in poems. Depending on the meaning it carries, the “title and foot lines of some poems are composed of sayings about fire. The minstrels did not transfer all of the elements related to fire, which are seen in Turkish culture as a subject, to poetry, and they processed some of them more. Fire has been used beginning with its emergence and being discovered by people when referring to subjects such as pain of separation, difficulties in life, especially love. The subjects of Kerem, who fell in love with Aslı and burned out of his love, and the Prophet Abraham, who was thrown into the fire because of his faith, and the fire of hell, which is a punishment for sinners was often handled by the poets/minstrels. Although the minstrels caught some original expressions about fire in their poems, they mostly used the idioms, proverbs and subjects and expressions in other poems that they found ready in the tradition. In the article, fire and the use of elements related to fire were classified and evaluated based on the examples identified in the poems of the minstrel style.