Theories of Second Language Acquisition (SLA) have been used as a key for establishing a better foreignlanguage teaching since many years. Yet, most of the studies in this area have been done by the researcherswho are interested and specialized in English Language Teaching (ELT). However, SLA is not a study areathat can be limited to only ELT, but it also concerns other foreign languages as well. In this study, we firstlook through what Second Language Acquisition is and how it differs from Foreign Language Learning(FLL). It is clear that the need for usable linguistic input is necessary for individuals’ learning to be able toproduce accurate linguistic output. These types of linguistic input, which are considered as positiveevidence, are not limited to only grammatical and acceptable linguistic data, but also include words that fitin any context or that can be used correctly in that context. On the other hand, it is possible to mentionabout feedback, which can be defined as the information provided by an agent regarding aspects of one'sperformance or understanding (see Hattie & Timperly, 2007). Feedback can help the learners to improve thequality of their linguistic output. It might be thought that this feedback is generally limited to the approvalor encouragement of an educator, teacher or other persons. However, it is also possible to consider writtenmaterial as a kind of source as well, that could trigger the positive feedback occurrence for the learners offoreign languages, as far as the learners could use these linguistic data, i.e. Positive Evidence, to be able toimprove their linguistic output. After identifying Positive Evidence and Feedback as seen above, PositiveEvidence in Bilingual Japanese Dictionaries are determined and indicated by the help of figures. Then,following to this determination, the circumstance under which Positive Feedback takes place when using adictionary is explained. Owing to these findings, the study has also showed and proven that it is possible toinclude the dictionaries in the range of the research of Second Language Acquisition
İkinci Dil Edinimi teorileri uzun yıllardan bu yana daha iyi bir yabancı dil öğretimi ortaya koymada anahtarolarak kullanılmaktadır. Bu alanda yapılmış çalışmalar incelendiğinde ise, özellikle İngilizce eğitimi ileilgilenen araştırmacıların bu alanda yapılan çalışmalardan sıklıkla faydalandığı anlaşılmaktadır. Ancak bu disiplin sadece İngilizce eğitimi ve öğretimi yapan bireylerin değil, herhangi bir yabancı dili öğreten diğerdillerdeki eğitimcilerin de yararlanabileceği bir çalışma alanı olup, oldukça büyük bir potansiyele sahiptir.Araştırmamızda öncelikle İkinci Dil Ediniminin ne olduğu ve Yabancı Dil Öğreniminden ne şekilde ayrıldığıkonuları mercek altına alınmıştır. Yabancı bir dili öğrenen bireylerin doğru ve kullanılabilir dilsel çıktı(output)ları oluşturabilmesi için, doğru ve kullanılabilir dilsel girdi (input)lere ihtiyacı olduğu konusuaşikardır. Pozitif Kanıt olarak değerlendirilen dildeki bu verilerin yalnızca dilbilgisel ve kabul edilebilir olanveriler ile sınırlı olmadığı ve herhangi bir bağlama uygun düşen ya da o bağlamda kullanılabilir olansözcükleri de kapsadığı düşünülmektedir. Diğer bir yandan, bireylerin motivasyonunu ve dilsel çıktılarınınkalitesini arttırmada faydalandıkları geribildirimden söz etmemiz de mümkündür. Bireyler mevcut PozitifKanıtlardan kendi dilsel çıktılarının kalitesini arttırmada yaralandıklarında aslında bir çeşit PozitifGeribildirim yapmış olurlar. Yalnızca, eğitimci ya da diğer şahısların onay ya da cesaretlendirmesi ile sınırlıolmadığı düşünülen bu geribildirimin şahıslar dışında herhangi bir kitap vb. eğitim malzemesi vasıtasıylada yapılması mümkündür. Çalışmamızda öncelikle İkinci Dil Edinimi konusunda günümüze değinhazırlanan İngilizce, Japonca ve Türkçe yazılı kaynak ve araştırmalardan veri toplanarak Pozitif Kanıt ilePozitif Geribildirim yukarıdaki şekilde tanımlanmış ve sonrasında da bu kanıtların Japonca sözlüklerdetespiti sağlanmıştır. Çalışmanın devamında ise, Pozitif Geribildirimin sözlüklerde hangi koşullarda meydanageldiği konusu açıklığa kavuşturulmuştur. Böylece, günümüzde örneğine pek rastlanmasa da, bu çalışmasayesinde İkinci Dil Edinimi araştırmalarına sözlüklerin de dahil edilebileceği tanıtlanmıştır.