İnsanoğlu var olduğu günden bu yana masal, mit, efsane, destan gibi doğaüstü/olağanüstü anlatılarla beslenmiş, zaman içinde geçirilen çeşitli sosyal, siyasi, ekonomik, dinî, felsefi değişimler/dönüşümler sebebiyle bunu modern zamanların anlatı aracı olan doğaüstü/olağanüstü unsurlar içeren fantastik, bilimkurgu, ütopik, antiütopik gibi romanlara aktarmıştır. Gerçek/gerçekçilikten uzaklaşarak/kaçarak hayali olana sığınma isteğinin altında yatan sebepler psikoloji/psikiyatrinin ilgilenmesi gereken konulardan biridir. Nitekim hem Doğu hem de Batı’da çoğunlukla psikopatoljik bir durum olarak görülen bu konu ile ilgili çeşitli çalışmalar, araştırmalar yapılmıştır. Çünkü insan yaşadığı dönmemin/toplumun bir parçasıdır. Onun eğilimleri, tercihleri aynı zamanda devrinin olumlu veya olumsuz pek çok özelliğini ortaya koyan bir vesika niteliğindedir. Bu çalışmada oldukça ilgi gören doğaüstü/olağanüstü romanların yazılma ve okunma sebeplerinin merkezindeki psikolojik/psikiyatrik nedenler disiplinler arası yaklaşımla ortaya konmuştur.
From the very beginning of his existence, human being has been fed with supernatural/preternatural narratives such as tales, myths, legends, epics and has handed them down to the novels as a narrative tool of our times due to the various social, political, economic, religious changes/transitions experienced over the course of time. The reasons behind the desire to turn to imaginary by running away/escaping from reality is one of the main issues that psychology/psychiatry should address. Because human being is a part of his own time/society. His tendencies, choices serve as mirror that reveals many positive or negative characteristics of the era. In this study, psychological/psychiatric reasons at the core of the writing and reading of these highly appealing supernatural/preternatural novels are introduced with an interdisciplinary approach.