Medeniyetin gelişmesinde en önemli etkenlerden birisi özgünlük arayışı olmuştur. Bu arayış sanat ve edebiyat dünyasında yenilikleri ve rekabeti de beraberinde getirmektedir. Edebiyat dünyasındaki bu arayışların sonucu sadece kendi kültüründe değil farklı kültürlerde de kalıcı izler bırakmayı başaran isimlerden birisi de Fars şairlerinden Muhammed b. Yahya Sîbek Fettâhî (ö. 852/1448)dir. Fettâhî ortaya koyduğu özgün tarz ve içerikteki eserleriyle, özellikle allegorik Hüsn ü Dil ve kelime ve hayal oyunlarına dayalı Şebistân-ı Hayâl isimli eserleri ile sadece Fars edebiyatında önemli bir iz bırakmamış, Hind ve Osmanlı sahası gibi farklı coğrafyalarda da takip edilen bir sanatçı olmuştur. Onun özellikle bu iki eserinin Türk edebiyatına önemli yansımaları olmuştur. Bu eserlerin sadece tercümeleri yapılmakla kalınmamış onlara şerh ve nazireler de yazılmıştır. Şebistân-ı Hayâl'e nazire yazanlar arasında 17. yüzyıl Türk şairlerinden Yûsufî de bulunmaktadır. Fettâhî eserini tek bir dilde, Farsça ve manzum-mensur karışık yazdığı halde, Yûsufî, İslam dünyasının üç büyük dili Arapça, Farsça ve Türkçe ile kaleme aldığı manzum eseri ile ona karşılık vermiştir. Şair böylece yapı olarak Fettâhî'yi örnek alsa da onunkinden daha zengin içerikli bir eser ortaya koymayı hedeflemiştir. Bu yazının amacı hakkında çok az çalışmanın bulunduğu Şebistân-ı Hayâl tarzının yapısal özelliklerini incelemektir. Burada önce hakkında fazla bilgi bulunmayan Yusufî'nin hayatı ve edebi kişiliği üzerinde durulacak daha sonra Şebistân-ı Hayâl tarzının özellikleri ve Türk edebiyatında bıraktığı izler üzerinde durulacak ve Yusufî'nin eseri bu yönüyle değerlendirilecektir.
One of the leading factors of the development in civilization is the search for originality. In the literature and the art this search has been bringing the newness and competiton. As a result of this inquiry, Muhammad b. Yahya Sibak Fattahi (d. 1448), Persian poet, had been one of those who succeeded to leave behind permanent traces in literature not only in his own but also many others. Fattahi who not only left behind many unique works in shape and content but also got many followers especially by Husn u Dil (Beauty and Heart), an allegoric work, and Shabistan-i Khayal, (The bedroom of imagination), a work based on the word-play and the intrigues of imagination in many cultures, Persian, Turkish and Hindu. His works, especially those two left long lasting reflections on the classical Turkish literature. They have been not only translated into Turkish but also commentaries and the parallels have been created on them. Among those who composed the parallels to Shabistan-i Khayal has been Yusufi, a 17th century Turkish poet. Although Fattahi penned his work only in Persian and as a mixture of poetry and prose, Yusufi answered him by three leading languages of Islamic world, Arabic, Persian and Turkish only in poetry. By this, although he adopted Fattahi’s work in shape, he aimed at creating a work richer in the content. The aim of this paper is to study the structure of Shabistan-i Khayal style on which only a few work has been done. First, we will investigate Yusufi’s life and works on whom very little is known. And then we will analyze the structure of Shabistan-i Khayal style and its traces on Turkish literature. Finally, we will try to avaluate Yusufi’s work on this regard.