Etkili iletişim becerilerinde insanlar arasındaki ilişkileri etkileyen önemli bir kavram olan utangaçlık, başkalarının karşısında ya da toplum içerisinde ortaya çıkabilen engellenme ve huzursuzluk hali, başka bir tabirle sosyallikten kaçınmadır. Utangaç kişiler özellikle başka insanlarca gülünç bulunacakları ya da çekingenlikleri dolayısıyla başkalarının kendilerine acıyacaklarını düşündükleri için toplum içerisinde tutuk kalırlar, dikkat çekici herhangi bir tepki veremezler. Özellikle utangaç çocuklar ve ergenler sınıf ortamında arkadaşları ve öğretmenleriyle iletişim kurmakta zorluk çekerler. Hatta sınıfta herhangi bir etkinlik yapılacağı zaman, bir metnin okunmasında ya da bir sorunun cevaplanmasında hata yapma korkusuyla ya etkinliğe katılmaktan ya da soruları cevaplamaktan kaçınırlar; yahut çok kısık sesle konuşurlar. Utangaçlıkla mücadelede ilk aşama ailede başlar. Çocuk aile içerisindeki konuşmalarda diğer aile bireylerince cesaretlendirilirse çocuğun özgüveni gelişecek, sonuçta da fikirlerini rahatça aktarabilecektir. Bununla birlikte düşüncelerini rahatça açıklayamayan, aile bireyleri tarafından hep azarlanan çocuklar içlerine kapanacak ve utangaçlık duygusu geliştireceklerdir. Aynı durum okullarda da geçerlidir. Okulda öğretmen öğrencilerine düşüncelerini belirli kurallar çerçevesinde rahatça ifade edebilmelerine olanak verirse ve sınıf düzeninde de buna dikkat ederse öğrencilerde özgüven duygusu gelişecek, utangaçlık duygusu ortaya çıkmayacaktır. Özellikle toplumu eğiten ve onu yönlendiren öğretmenlerin bu duyguya sahip olmaları üzerinde daha ciddi şekilde düşünülmesi gereken bir konudur. Buradan hareketle araştırmanın problemini eğitim fakültesi Türkçe eğitimi bölümü öğrencilerinin utangaçlık durumları oluşturmaktadır. Araştırmanının evrenini Türkçe eğitimi anabilim dalı öğrencileri oluştururken örneklemini Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler ve Türkçe Eğitimi Bölümü, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalında okuyan 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencileri olmak üzere toplam 204 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada öğrencilerin utangaçlık düzeylerinin belirleyebilmek için orijinali Cheek (1990) tarafından 13 madde olarak geliştirilen Shyness Scala’nın, Güngör (2001) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılarak Türkçeye uyarlaması yapılmış Utangaçlık Ölçeği formu kullanılmıştır. Utangaçlık Ölçeği 20 maddeden oluşan 5’li likert tipi bir ölçektir. Araştırmaya 2016-2017 eğitim öğretim yılında, Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalında eğitim gören 1., 2., 3., 4. sınıflarda okuyan toplam 204 öğrenci katılmıştır. Öncelikle öğrencilerin utangaçlık ölçeğinden aldıkları utangaçlık puanları hesaplanmıştır. Ardından aritmetik ortalama ve standart sapma belirlenmiş, aritmetik ortalamaya standart sapma puanı eklenerek bu puanın üzerinde olanlar utangaç olarak değerlendirilmişken, aritmetik ortalamadan standart sapma çıkarılarak bulunan puandan düşük olanlar ise utangaç olmayan olarak değerlendirilmiştir. Bu puanlar arasında yer alan puanlar ise ortalama utangaçlık düzeyi olarak değerlendirilmiştir.
Shyness, which is an important concept that influences the relationship between people in effective communication skills, is the hindrance and unrest that can occur in public in contact with others or, in other words, shyness is avoidance of socialization. Shy people prefer avoidance in society, especially because they think they will be ridiculed or be pitied by others due to their shyness and and not give any remarkable reaction. Especially shy children and adolescents have difficulty in communicating with their friends and teachers in the classroom environment. They even avoid either participating in any class activities such as answering questions or reading or answering questions because of the fear of making a mistake or they speak very quietly. The first phase in fighting shyness starts in the family. If the child is encouraged by the other family members in the conversation within the family, the child will develop self-confidence and be able to convey his ideas comfortably as a result. However, children, who are always scolded by family members and cannot easily explain their thoughts, will develop a sense of shyness and shy away. The same situation applies to schools. If teachers in the school allow their students to express their thoughts comfortably within the framework of certain rules and pay attention to this in the classroom- order, the sense of self- confidence will develop in the students and the sense of shyness will not emerge. Especially, it is an important subject for teachers who educate and guide the society to have this feeling which needs to be handled seriously. In this regard, the problem of the study is shyness level Turkish Education Department of the Education Faculty. While the population of the study is formed by students of Turkish Education Department, the sample of the study is consisted of 204 students who are 1st,2nd,3rd, and 4th grade students studying in the department of Turkish Education, Social Sciences and Turkish Education Department of Faculty of Education in Akdeniz University. Shyness scale form, which was originally developed by Cheek(1990) as 13 items and examined in terms of validity and reliability and adopted to Turkish by Gungor (2001), was used in the study in order to determine the level of students' shyness. The shyness scale is a 5 point likert type consisting of 20 items. A total of 204 students studying in 1st, 2nd, 3rd and 4th classes of Turkish Education Department in Education Faculty of Akdeniz University in 2016-2017 academic year participated in the study. First of all, the shyness scores of were calculated from shyness scale. Then, arithmetic means and standard deviations were determined. The standard deviation scores were added to the arithmetic and those above the obtained score were evaluated as shy. Standard deviation was subtracted from arithmetic mean and those below the obtained score were evaluated as being not shy. The remaining scores between the two obtained scores were evaluated as the average shyness level.