Divan edebiyatı, Osmanlı tarihi araştırmalarında, dikkate alınması gereken önemli kaynaklardan biridir. Bu hususta; tezkireler, gazavat-nâmeler, zafer-nâmeler, sûr-nâmeler, şehrengizler, culûsiyyeler, fetih-nâmeler, selim-nâmeler, süleyman-nâmeler, siyaset-nâmeler birer edebî tür olmasına rağmen, Osmanlı tarihi çalışmalarında göz önüne alınması gereken birer tarihî belge niteliğindedir. Yine şairlerin divanlarında yer alan; padişahlar, sadrazamlar, önemli devlet adamları için yazılan kasideler, terkib ve terci bendler, mesneviler, tarih kıt’aları ve gazeller, içerisinde Osmanlı tarihi açısından önemli bilgiler taşıyabilecek niteliktedir.Bu çalışmada, Osmanlı tarihinde Vak’a-yı Hayriyye (1826) olarak bilinen Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması hadisesinin, divan şairlerinin bakış açısıyla aktarımı yapılacaktır. Tespit edilen manzumelerden hareketle şairlerin, bu önemli olay hakkındaki düşünceleri, tespitleri ve değerlendirmeleri ifade edilecektir. Vak’a-yı Hayriyye örneğinde de görüleceği üzere divan şairleri aslında, devrin birer gizli tarihçisidir. Onların bazı manzumelerinde, tarih kitaplarında çok az yahut hiç yer almayan bilgiler mevcuttur. Bu çalışmayla, Osmanlı tarihi araştırmalarında çok az istifade edilen divan edebiyatına, tarihçilerin dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmiştir.
Divan edebiyatı, Osmanlı tarihi araştırmalarında, dikkate alınması gereken önemli kaynaklardan biridir. Bu hususta; tezkireler, gazavat-nâmeler, zafer-nâmeler, sûr-nâmeler, şehrengizler, culûsiyyeler, fetih-nâmeler, selim-nâmeler, süleyman-nâmeler, siyaset-nâmeler birer edebî tür olmasına rağmen, Osmanlı tarihi çalışmalarında göz önüne alınması gereken birer tarihî belge niteliğindedir. Yine şairlerin divanlarında yer alan; padişahlar, sadrazamlar, önemli devlet adamları için yazılan kasideler, terkib ve terci bendler, mesneviler, tarih kıt’aları ve gazeller, içerisinde Osmanlı tarihi açısından önemli bilgiler taşıyabilecek niteliktedir. Bu çalışmada, Osmanlı tarihinde Vak’a-yı Hayriyye (1826) olarak bilinen Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması hadisesinin, divan şairlerinin bakış açısıyla aktarımı yapılacaktır. Tespit edilen manzumelerden hareketle şairlerin, bu önemli olay hakkındaki düşünceleri, tespitleri ve değerlendirmeleri ifade edilecektir. Vak’a-yı Hayriyye örneğinde de görüleceği üzere divan şairleri aslında, devrin birer gizli tarihçisidir. Onların bazı manzumelerinde, tarih kitaplarında çok az yahut hiç yer almayan bilgiler mevcuttur. Bu çalışmayla, Osmanlı tarihi araştırmalarında çok az istifade edilen divan edebiyatına, tarihçilerin dikkatlerinin çekilmesi hedeflenmiştir.