Mevcut olan bu çalışma, kadınların tarihsel süreç içinde nasıl “efeminenleştirildiğini” eleştirel bir şekilde incelemektedir. Konuyu derinlemesine incelemek için yazar, onları kıyaslayan iki perspektifi yanyana koymaktadır. Bu perspektiflerden biri dini olmakla diğeri de sekülerdir. Diyakronik olarak kadınları kullanmada ve baskılamada hangi perspektifin daha ağır bastığını keşfetmek için dünyadaki iki ana dini, “feminenleşmiş” kadınlara sahip olan iki etkili faktör olarak alıntılanmıştır. İki dinin kutsal kitapları olan İncil ve Kuran’dan somut örnekleri yanyana koyup atıfta bulunarak kıyaslama yaparken yazar hangi dinin kadınlara karşı acımasız bir şekilde daha sömürücü ve baskıcı olduğunu ayrıntılandırarak kanıtlandırmaya çaba göstermiştir. Konuya açıklık getiren örnekler sunulduğunda yazar bilim ve kanun gibi bütün yönleriyle kadınların güç kazanmasına göz açtırmamak için sözü edilen dinlerin mevki sahibi kişiler tarafından kullanılan adil olmayan yöntemleri okuyucuların kendilerinin araştırıp öğrenmesine imkân vermeye çalışmıştır. Makalede tartışılacak diğer bir ayrıntı da kadınların yararına yönelik hizmet eden daha hoşgörülü ve gelişimsel bir faktör olarak görülen sekülerlikten başka bir şey değildir. Kutsal kitaplar olan Kuran ve İncil’e ek olarak, Renklerden Mor ve Geniş, Geniş Bir Deniz romanlarından eleştirel analizlerle birlikte ünlü ve başarılı modern kadın aktivistlerin alıntıları da dinin, kadınları “efeminenleştiren”, ve baskılayanen önemli aygıt olduğunu ortaya koymaktadır.
The current paper is critically scrutinizing how females have been womanized in the course of the history. To further delve into this issue, the author juxtaposes two perspectives comparing them. One of the perspectives is religious and the other perspective is secular. In order to discover which perspective is weightier in terms of suppressing and exploiting women diachronically, two main religions in the world are cited as two influential factors to have womanized females. While making comparisons through juxtaposing both referring to tangible examples from the two religions’ holy books, Bible and Quran, the author has endeavored to further evidence which religion has been tyrannically more suppressive and exploitative to women. When clarifying examples are presented, the author has tried to let the readership themselves search out the unjust know-hows utilized by the dignitaries of the debated religions to crack down women’s acquisition of power in all aspects such as science and legislation. The other offshoot to be discussed in the article is nothing but the secular one which has been considered as a more lenient and developmental factor working towards the benefits of women in comparison with the former one, religion. In addition to the holy books of Quran and Bible, quotes from the renowned and prolific contemporary women activists together with the critical analyses of the two novels of The Color Purple and Wide Sargasso Sea lay bare that religion is the most significant apparatus to have womanized, and suppressed females.