Her toplumda belli konular, durumlar ve yapılar hakkında kabul gören gerçeklikler vardır. Bu gerçeklikler söylemler aracılığıyla üretilir ve gerektiğinde değiştirilir ya da tamamen yok edilir. Söylemin inşasında kullanılan en temel dizge, bireyler arasında iletişim kuran ve onların yönlendirilip kontrol edilmelerine imkan sağlayan dildir. Bununla birlikte söylem sadece dilsel öğelerden oluşan bir alan değildir, tam aksine dil dışı göstergeleri de içeren bir bütündür. Günümüzde söylemlerin hangi amaçla ve nasıl üretildiğini inceleyen farklı araştırma yöntemleri bulunmaktadır. Bunlardan biri dilbilim temelli bir yaklaşım olan eleştirel söylem çözümlemesi yöntemidir. Söylemi dile odaklanarak ele alan bu yaklaşım, güç, ideoloji, ötekileştirme ile BİZ ve ONLAR kutuplaşmasını açıklamayı ve yorumlamayı hedefler. Eleştirel söylem çözümlemesi yöntemiyle yürütülen araştırmalarda ağırlıklı olarak gazete metinleri incelenmektedir. Söylem üzerine yapılan çalışmaların bu tür metinlere yoğunlaşmasının başlıca nedeni medyanın yararlandığı farklı iletişim araçları sayesinde toplumun her kesimine ulaşabilmesinden ve ürettiği söylemlerle gerçekliklerin oluşturulmasında önemli bir yere sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmanın amacı Alman medyasında İstanbul ve Türkiye hakkında nasıl bir söylemin kurgulandığını ortaya çıkarmaktır. İnceleme nesnesi olarak Almanya’nın günlük tirajı en yüksek günlük gazetesi olan Bild’de 2019 yılının ilk yarısında yayınlanan ve İstanbul’u konu alan haber metinleri seçilmiştir. Seçilen haberler Teun van Djik (2013; 2015) ve Norman Fairclough (2003; 2012) tarafından geliştirilen eleştirel söylem çözümlemesi yöntemleriyle çözümlenerek İstanbul’un ve İstanbul üzerinden Türkiye’nin ilgili Alman gazetesinde nasıl gösterilmeye çalışıldığı üzerinde durulacaktır.
Every society has its own realities about specific themes, cases and structures. These realities are produced and modified or dissolved (if necessary) by discourses. The fundamental system which is used by the construction of discourse is language. However discourse is created and perceived on the basis of both verbal and non-verbal signs. Today there are many scientific theories and methods that research how and why discourses are constructed. The linguistic oriented Critical Discourse Analysis (CDA) is one of them. CDA focuses on the role of the language in the production or reproduction of discourse and deals with power, dominance, ideology, othering such as polarization between US and THEM. CDA studies are mainly based on media texts to examine the representations of specific events, actions or situations. The reason for this is the dominant role of media on production of its own discourse and the power to reach every level of society using the various sources of mass medium. The aim of this study is to find out the discourse about Istanbul and Turkey in German media. The corpus is comprised of news that are published in Germany's highest circulation newspaper Bild in the first six months of 2019, that deal with Istanbul city. The news have been examined with the CDA methods of Teun van Djik (2013; 2015) and Norman Fairclough (2003; 2012). Moving towards the representation of Istanbul in selected news, this paper tries to determine the discourse about Turkey in the German newspaper Bild.