Dil kültürün taşıyıcısıdır. Kültürün kuşaktan kuşağa aktarılması dille sağlanır. Kültür öğelerini öğrenmek dili öğrenmeyi kolaylaştırır. Yabancı dil öğretimi kültür öğretiminden ayrı düşünülemez. Dil öğrenirken o dile ait kültür öğeleri de öğrenilir. Dil öğreticisi aynı zamanda kültür aktarımı da yapar. Fakat kültür aktarımı yapmak isterken olumsuz mesajlar vermemeye, hedef dile karşı psikolojik ve duygusal baskı oluşturmamaya dikkat edilmelidir. Kişi öğrendiği dilin kültürü ile kendi kültürü arasında karşılaştırmalar yapabilmelidir. Her dil her kültür değerlidir ve özeldir. Diller ve kültürler arasında ayrımcılık yapılması yanlıştır. Mikrosaldırganlık ayrımcılık ile ilgili bir kavramdır. Her alanda olduğu gibi yabancı dil eğitiminde de mikrosaldırganlıklar yaşanmaktadır. Mikrosaldırganlık, Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde dikkat edilmesi gereken bir noktada yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesinde mikrosaldırganlık ile ilgili verileri ortaya koymaktır. Bu amaçla nitel araştırma modellerinden durum çalışması kullanılmıştır. Çalışma grubu,2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılında öğrenim görmekte olan Ekrem İnci Ortaokulundaki yabancı öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırma verilerine ulaşmak için Er (2018) tarafından geliştirilen Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretiminde Mikroagresyon Anketi farklı ülkelerden (Mısır, Suriye, Tunus, Irak, Afganistan, İran, Özbekistan, Türkmenistan, Filistin, Rusya, Azerbaycan, Yemen, Lübnan, Ürdün, Cezayir) toplam 91 öğrenciye uygulanmıştır. Verilerin analiz sürecinde içerik analizinde faydalanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre genel olarak öğrencilerin mikrosaldırganlık yaşamadıkları söylenebilir. Ortaya çıkan sonuçlar ilgili literatür çerçevesinde tartışılmıştır.
Language is the carrier of culture. The transmission of culture from generation to generation is achieved through language. Learning cultural items makes learning the language easier. Foreign language teaching cannot be considered separately from culture teaching. While learning a language, cultural elements of that language are also learned. The language teacher also transfers culture. However, while trying to transfer culture, attention should be paid not to give negative messages and not to create psychological and emotional pressure against the target language. The person should be able to make comparisons between the culture of the language learned and his own culture. Every language, every culture is precious and special. Discrimination between languages and cultures is wrong.Micro-aggression is a concept related to discrimination. As in every field, there are micro-aggression in foreign language education. Micro-aggression is at a point to be considered in teaching Turkish as a foreign language. The aim of this study is to reveal data on in micro-aggression teaching Turkish as a foreign language. For this purpose, case study, one of the qualitative research models, was used. The study group consists of foreign students in Ekrem İnci Secondary School, which is studying in the 2018-2019 academic year. Microagression Survey in Teaching Turkish as a Foreign Language developed by Er (2018) to access research data from different countries (Egypt, Syria, Tunisia, Iraq, Afghanistan, Iran, Uzbekistan, Turkmenistan, Palestine, Russia, Azerbaijan, Yemen, Lebanon, Jordan, Algeria) It was applied to a total of 91 students. In the analysis process of the data, content analysis was used. According to the results of the research, it can be said that students generally do not experience micro-aggression. The resulting results are discussed within the framework of the relevant literature.