Dil sürekli değişim ve dönüşüm içerisinde olan hareketli bir yapıya sahiptir. Dildeki değişim dilin diğer alanlarına kıyasla kelime yapım alanına daha çok yansımakta ve özünde var olan türetme işlevi sayesinde yeni kelime oluşum süreçlerine yardımcı olmaktadır. Dilde art zamanlı süreçlerden bağımsız bir şekilde eş zamanlı gelişmelere paralel olarak birtakım dil dışı sosyokültürel unsurların da gelişip dili etkilediği aşikârdır. Bu unsurlardan birisi hatta en etkilisi ise medyadır. Günümüzde çeşitlenip etki alanını genişletmesiyle medyanın toplumların kullandığı dili güçlü bir şekilde değiştirebildiği görülmektedir. Yaşadığımız çağın bilgi teknolojileri göz önüne alındığında toplumlar da bu gelişmelere ayak uydurmakta, sözlü ve yazılı dilde günün koşullarına göre şekillenmektedir. Günümüzdeki çeşitliliğiyle medyanın dile ve özellikle kelime yapım alanına etkileri, medya etkisi bağlamında Batı kökenli kelimelerin dile nüfuz etmesiyle dildeki uluslararasılaşma çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Modern dilbilimin asıl yönü, dil ve konuşmadaki dinamik süreçlerin incelenmesidir.Buna bağlı olarak çalışmada kitle iletişim araçları vasıtasıyla Batı dillerinden Rus diline nüfuz eden ve son dönemde yaygın olarak kullanılan ön ekler (анти-, мега-, макро-, супер- vb.) ve son ekler (- изация, -изм, -ист, -фобия vb.), yine Batı dillerinden Türk diline giren eklerle (anti-, mega-, süper-, - izasyon, -ist vb.) karşılaştırmalı analiz yöntemiyle ele alınmaktadır. Medya yoluyla ortaya çıkan yeni kelime oluşumları, kelime yapım sisteminin ve kelime türetme mekanizmasının güncel sosyo-politik süreçlere nasıl bir tepkide bulunduğunu göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Bu çalışma ile birlikte Rus dilinin medya kelime oluşumunda daha aktif olduğu ve Batı kökenli ek veya kelimeleri olduğu gibi almada Türk dilinden daha önde olduğu görülmektedir.
Language has a dynamic structure that is in constant change and transformation. The change in language reflects more on word formation than other areas of the language, and thanks to its inherent derivation function, it helps new word-formation processes. It is evident that some non-linguistic sociocultural factors also develop and affect the language in parallel with the simultaneous developments independent of the diachronic processes in the language. One of these elements, even the most effective, is the media. Nowadays, it is seen that the media can change the language used by societies strongly by diversifying and expanding its area of influence. The study's focus is the current diversity of media, its effects on the language and especially on the field of word formation, and the internationalization of the language with the penetration of western-origin words in the context of media influence. The central aspect of modern linguistics is the study of dynamic processes in language and speech. Accordingly, in the study, the prefixes (анти-, мега-, макро-, супер- etc.) and suffixes (- изация, -изм, -ист, -фобия etc.) that penetrate the Russian language from western languages through the mass media and have recently been widely used, are analyzed with the comparative analysis method with the affixes (anti-, mega-, süper-, -izasyon, -ist etc.) that are also in the Turkish language from western languages. The new word formations that emerged through the media are essential in showing how the word formation and word generation mechanisms react to current socio-political processes. With this study, it is seen that the Russian language is more active in media word formation and is ahead of the Turkish language in taking western-origin affixes or words as they are.