Bilim dalları özel çalışma alanları olup üyeleri arasındaki iletişimi kendine özgü dil kullanımı aracılığıyla sağlamaktadır. Bu özel dil kullanımının önemli bir yönü de yine kendine özgü bir sözcük dağarının olmasıdır. Bu dağarın, terim diye adlandırılan, ideal olarak üzerinde uzlaşılmış, ölçünlü sözcüklerden oluşması alan içindeki üyelerin iletişimi açısından kolaylık sağlamaktadır. Ancak bazı durumlarda, özellikle terimlerin başka bir dilden/dillerden ödünçlenmesi ya da çevrilmesi durumunda aynı kavram için farklı sözcük ya da biçimlerin kullanıldığı görülmektedir. Pek çok bilimsel alanda karşılaşılan bu durumun bir örneği de “dilin bilimsel olarak incelenmesi” konusuyla ilgilenen alana verilen adın Dilbilim, Dil Bilimi, Dilbilimi şeklinde üç farklı biçimde kullanılmasıdır. Bu çalışmada, bu terimin üç farklı biçimi biçimbilimsel açıdan ve kullanışlılık açısından ele alınarak hangisinin daha verimli olduğu ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmadaki tartışmaya göre, Dilbilim sözcüğü Türkçede ad birleşiği oluşturma ilkelerine aykırı gibi görünse de bu alandaki pek çok sözlükte çoktan yerini almış olması bakımından, türetim ve çekim ekleri alma konusundaki işlekliğinden dolayı terim olarak Dil Bilimi/Dilbilimi biçimlerine kıyasla daha kullanışlı bir biçim olarak görülmektedir. Çalışmanın dolaylı bir diğer amacı da hem bu alanda çalışan araştırmacılar arasındaki iletişimi hem de bu alanla ilişkili pek çok diğer konu ve işlemi düzenlemede rol oynayacak bir uzlaşıma gidilmesi yolunda konuyu tartışmaya açmaktır.
The branches of science are special fields of study and they provide communication among their members through the use of their own unique language. Another important aspect of using this special language is that it has a unique vocabulary. The fact that this repertoire consists of standard, agreed-upon words called terms provides convenience for the communication of the members in the field. However, in some cases, it is seen that different words or forms are used for the same concept, especially when the terms are borrowed or translated from another language(s). An example of this situation encountered in many scientific fields is the use of the name given to the field dealing with the subject of “scientific study of language” in three different ways as Dilbilim, Dil Bilimi, Dilbilimi. In this study, these three different forms are studied in terms of morphology and usefulness, and which one is more efficient is tried to be uncovered. According to the discussion in this study, although the word Dilbilim (Linguistics) seems to contradict the principles of forming noun compound in Turkish, it is seen as a more useful form as a term compared to the Dil Bilimi, Dilbilimi (Linguistics) forms due to its functionality in taking derivational and inflectional suffixes, since it has already taken its place in many dictionaries in this field. Another indirect aim of the study is to open the issue for discussion in the way of reaching a consensus that will play a role in regulating both the communication between researchers working in this field and many other issues and procedures related to this field.