Dil, iletişimin temel unsuru ve en önemli aracıdır. İnsanlar, duygu, düşünce ve isteklerini dil aracılığıyla belirtir. Yabancı dil farklı bir kültürü, düşünce tarzını ve yaşam biçimini anlamak için bir pencere açar. Yeni bir dil öğrenmek, hayal ve düşünce evrenini genişletirken aynı zamanda başka bir dünyanın kapılarını aralar. Bu araştırmada yabancı dil olarak Türkçe öğrenen Cezayirli öğrencilerin karşılaştıkları zorluklar incelenmektedir. Türkiye-Cezayir ilişkilerinin 16. yüzyılda başladığı görülmektedir. Osmanlılar, 1516 yılında koruyucu bir güç olarak Cezayir'e girip yaklaşık üç yüzyıl boyunca Cezayir'de kalmıştır. Türkçenin eğitimi ve öğretimine dair faaliyetler ise Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü ve Millî Eğitim Bakanlığına ait kurumlar aracılığıyla yürütülmektedir. Cezayir’de Türkçenin eğitimi ve öğretimi, Cezayir 2 Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı ve Emir Abdülkadir İslami Bilimler Üniversitesinde ise Türkoloji bölümünde devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı, Cezayir Emir Abdülkadir İslami Bilimler Üniversitesinde yabancı dil olarak Türkçe öğrenen üniversite öğrencilerinin karşılaştıkları zorlukları tespit etmek ve öğrenciler gözünden çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Çalışma, Cezayir’de Türkçe öğretimine ve karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunması yönüyle önem taşımaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Çalışmanın araştırma grubu, yabancı dil olarak Türkçeyi seçen öğrenciler arasından kolay ulaşılabilir örneklem olarak belirlenmiştir. Elde edilen veriler, içerik analiziyle analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir.
Language is the basic element and the most important tool for communication. People express their thoughts, feelings, and wishes through language. A foreign language opens a window to understanding a different culture, way of thinking, and way of life. While learning a new language expands the universe of imagination and thought, it also opens the doors to another world. The Ottomans entered Algeria in 1516 as a protective force and remained in Algeria for nearly three centuries. Turkish language education and training activities are carried out through the Maarif Foundation, Yunus Emre Institute, and institutions belonging to the Ministry of National Education. In Algeria, Turkish language education and teaching is carried out in the department of Turkish Language and Literature at Algiers 2 University and in the department of Turkology at Emir Abdulkadir University of Islamic Sciences. The aim of this study is to identify the difficulties encountered by university students who learn Turkish as a foreign language at Emir Abdelkadir University of Islamic Sciences in Algeria and to propose solutions from the students' perspective. The study is important in terms of offering solutions to Turkish language teaching in Algeria and the problems encountered. In the study, phenomenology, one of the qualitative research methods, was used. A semi-structured interview form was used as a data collection tool. The research group of the study was determined through convenience sampling among students who chose Turkish as a foreign language. The data obtained were analyzed and evaluated using content analysis.