Reşat Nuri Güntekin, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının kurucu isimlerinden biridir. Yazar ve siyasetçi kimliklerinin yanı sıra eğitimci kimliğine de sahip olan Güntekin, 1947 yılında UNESCO yönetim kurulu üyeliği görevi dolayısıyla Avrupa’nın cazibe merkezi olma niteliğini taşıyan Paris’e uzun süreli bir seyahat gerçekleştirmiştir. Güçlü bir gözlemci ve betimleme ustası olarak tanınan sanatçı, bu sırada edindiği izlenimleri sıcağı sıcağına yazıya döküp İstanbul’da çıkardığı Memleket gazetesine göndermiştir. “Yolcu Notları” ve “Yolcu Defteri” üst başlıkları altında yayımladığı on beş yazısıyla gazete okuyucularını 1940’lı yılların Paris’inde ilgi çekici bir gezintiye çıkarmıştır. Ayrıca Ayda Bir dergisinde yayımladığı beş yazısında Paris izlenimlerini aktarmayı sürdürmüştür. Birkaç çalışma müstesna olmak üzere yakın zamana dek edebiyat araştırmalarında bu yazılardan bahsedilmemiş olması, bizi bu konuda çalışmaya sevk etmiştir. Reşat Nuri Güntekin, bu yazılarında, Avrupa’da büyük bir yıkım yaratan İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasına denk gelen seyahati sırasında müşahede ettiği birçok hususu ayrıntılı olarak ele almıştır. Savaştan çıkmış olmasına rağmen çeşitli zorluklarla mücadele etmeye devam eden Paris’in sosyal, kültürel ve ekonomik durumunun âdeta bir fotoğrafını çekmiştir. Şehir içi ulaşım araçlarından çarşı ve pazarlara, karaborsacılıktan kıtlığa, komünistlerin gündelik hayatı olumsuz yönde etkileyen grev çağrılarından sözde egzistansiyalist gece kulüplerine kadar birçok meseleyi eleştirel bir bakışla irdelemiştir. Tıpkı bir Parisli gibi savaşın sebebiyet verdiği sorunları bizzat yaşamış olan yazar, anlamlı ve düşündürücü değerlendirmeler ortaya koymakla kalmamış, aynı zamanda makul çözüm önerileri de sunmuştur. Bir belgesel film kadar renkli, bir öykü kadar akıcı olan bu yazılar, 1940’ların Paris’ine nüfuz etmemize imkân sağlayan oldukça zengin ve kıymetli bir içeriğe sahiptir. Güntekin’in İkinci Dünya Savaşı sonrası Paris’inin sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına dair görüş ve yaklaşımlarının dikkate değer olduğu açıktır. Bu düşünceden hareketle, bu çalışmada, Güntekin’in, İkinci Dünya Savaşı sonrası Paris’ini nasıl gördüğü ve gezi yazılarına nasıl yansıttığı tespit edilecektir.
Reşat Nuri Güntekin is one of the founding figures of Turkish literature in the Republican era. In addition to his identities as a writer and politician, Güntekin was also an educator. In 1947, he undertook a long-term trip to Paris, which was then a major European cultural hub, due to his role as a member of the UNESCO Executive Board. Known as a keen observer and master of description, the artist wrote down his impressions immediately and sent them to the Memleket newspaper, which he published in Istanbul. Under the headings “Travel Notes” and “Travel Diary” he published fifteen articles that took the newspaper's readers on a fascinating journey through 1940s Paris. He also continued to share his impressions of Paris in five articles published in the monthly magazine Ayda Bir. With the exception of a few studies, the fact that these writings had not been mentioned in literary research until recently prompted us to undertake this study. In these writings, Reşat Nuri Güntekin discusses in detail many issues he witnessed during his travels immediately after the Second World War, which caused great destruction in Europe. He paints a vivid picture of the social, cultural, and economic situation in Paris, which, despite emerging from the war, continued to struggle with various difficulties. He critically examined many issues, from urban transport to markets and bazaars, from black market activities to shortages, from communist strikes that negatively affected daily life to so-called existentialist nightclubs. It is clear that Güntekin's views and approaches to the social, cultural and economic life of post-World War II Paris are noteworthy. Based on this idea, this study will determine how Güntekin saw post-World War II Paris and how he reflected it in his travel writings.