DİLBİLGİSİ-ÇEVİRİ YÖNTEMİ’NİN KÜRESEL ALGISI: ÇOK ÜLKELİ KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ

Author :  

Year-Number: 2025-56
Publication Date: 2025-12-19 19:22:40.0
Language : Türkçe
Subject : Yabancı Dil Eğitimi
Number of pages: 367-383
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Bu çalışma, dilbilgisi-çeviri yönteminin küresel düzeyde nasıl algılandığını ve hangi pedagojik, kültürel ve yapısal faktörlerle şekillendiğini çok ülkeli karşılaştırmalı bir analizle incelemektedir. Almanya, Fransa, İngiltere, Japonya, Çin, Güney Kore, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Türkiye gibi farklı dil öğretim geleneklerine sahip bağlamlardan elde edilen veriler, yöntemin evrensel bir “geleneksel yöntem” olarak değerlendirilmesinin yetersiz olduğunu göstermektedir. Bulgular, her ülkenin eğitim sistemi, sınav yapısı, öğretmen yetiştirme politikaları, sınıf içi uygulamaları ve kültürel beklentilerinin dilbilgisi-çeviri yönteminin algılanışı üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Doğu Asya bağlamında Japonya, Çin ve Güney Kore’de dilbilgisi-çeviri yöntemi, sınav baskısının güçlü olduğu sistemlerde dilbilgisel doğruluk, metin çözümleme ve yazılı üretim becerilerini geliştiren işlevsel bir araç olarak görülmektedir. İletişimsel yaklaşımın müfredata entegre edilmesine rağmen, öğretmen merkezliliği ve hata hassasiyeti gibi yerleşik pedagojik pratikler yöntemin yoğun biçimde kullanılmasına neden olmaktadır. Avrupa’da ise tarihsel metin geleneği, disiplinli öğrenme anlayışı ve akademik çeviri kültürü, yöntemin sürekliliğini desteklemekte ve pedagojik temellerini güçlendirmektedir. Türkiye’de dilbilgisi-çeviri yönteminin kalıcılığı, hem tarihsel birikim hem de sınav merkezli eğitim yapısıyla ilişkilendirilmektedir. Bununla birlikte, müfredat düzeyinde iletişimsel yaklaşımın güçlenmesi yönteme yönelik eleştirileri artırmış; konuşma ve dinleme becerilerinin sınırlılığı ön plana çıkmıştır. Endonezya, Rusya ve Orta Doğu gibi diğer bağlamlarda ise yöntem, disiplin, doğruluk ve sınav başarısı ile bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Çalışma genel olarak dilbilgisi-çeviri yönteminin tamamen terk edilmesi ya da tek yönlü eleştirilmesi yerine, bağlama duyarlı, seçici ve melez bir kullanımın daha sürdürülebilir olduğunu savunmaktadır. Yöntemin güçlü yönleri (doğruluk, metin çözümleme, yazılı üretim) modern iletişimsel pedagojilerle bütünleştirildiğinde, dilbilgisi-çeviri yöntemi günümüz yabancı dil öğretiminde tamamlayıcı bir araç olarak önemli bir işlev görebilir.

Keywords

Abstract

This study examines how the Grammar–Translation Method (GTM) is perceived globally and how these perceptions are shaped by pedagogical, cultural, and structural factors through a multi-country comparative analysis. Data collected from diverse contexts—including Germany, France, the United Kingdom, Japan, China, South Korea, Indonesia, Pakistan, Saudi Arabia, Azerbaijan, and Türkiye—show that evaluating GTM as a universally “traditional method” is insufficient. Findings indicate that each country’s education system, exam culture, teacher training policies, classroom practices, and societal expectations play a decisive role in shaping attitudes toward the method. In East Asian contexts such as Japan, China, and South Korea, GTM is viewed as a functional tool that supports grammatical accuracy, text analysis, and written production within highly exam-oriented systems. Despite curricular efforts to integrate communicative approaches, teacher-centered instruction, strong error avoidance, and deeply rooted pedagogical traditions encourage the method’s continued prevalence. In Europe, long-standing traditions of text-based learning, academic translation practices, and structured study habits sustain the method and reinforce its pedagogical relevance. In Türkiye, the persistence of GTM is linked to both historical legacy and the exam-driven nature of the education system. However, with increased emphasis on communicative approaches, criticisms of the method—especially regarding its limited contribution to speaking and listening skills—have become more pronounced. In other contexts such as Indonesia, Russia, and parts of the Middle East, GTM is assessed in relation to discipline, accuracy, and exam performance. Overall, the study argues that instead of abandoning or uniformly criticizing the Grammar–Translation Method, adopting a context-sensitive, selective, and hybrid approach is more sustainable. When its strengths (accuracy, text analysis, and written production) are integrated with contemporary communicative pedagogies, GTM can function as a valuable complementary tool in modern foreign language education.

Keywords


                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics