Halk hikâyelerinde kahraman bir bunalım döneminin ardından rüya görüp, bade içerek yeni bir şahsiyet kazanır ve bu rüyada kahraman karşılaşma ya da resmini görme yoluyla bir kıza âşık olarak onu aramaya koyulur. Sevgiliyi bulduktan sonra çeşitli nedenlerle ayrı düşülür ve kahraman sevgilisi uğrunda pek çok mücadeleye girişir. Nihayetinde ya kendisi kemale ermiş bir âşık olur ya da anlatının sonu ölüm ile biter. Modern romanlarda da kahramanın resmini gördüğü/bulduğu/yaptığı/çektiği sevgiliye âşık olması, ona ulaşmaya çalışması, mücadelesi, nihayetinde aşkın ölümle ya da kavuşma ile neticelenmesi motiflerinin aynı düzende tekrarlandığı eserlere rastlanır. Fakat geleneksel hayattan, modern hayata uzanan süreçte, resme âşık olma motifi de değişim ve dönüşüm gösterir. Bu makalede, modern romanda geleneksel unsurların izini bulma noktasında, resme âşık olma motifi incelenecek, Tanzimat ile başlayan yenileşme döneminden bugüne uzanan roman çizgisinde, şahıs dünyası, tema, mekân, kurgu ve gerçekçilik bakımından, resme âşık olma motifinin, modern romandaki yankıları takip edilecektir.
Text linguistics that was initiated as of 1950’s, consists of the methods and the approaches related to the analysis of the relationships among the structures beyond the sentence level in written or spoken text and it deals with all kinds of text. Text is a piece of language and every text conveys a message. The message consists of semantic, pragmatic and textual components. A text both semantic product and process as well as a “communicative occurrence”. These are the required standards of textuality. There are seven principles of textuality: Cohesion, coherence, intentionality, acceptability, informativity, situationality, and intertextuality. However, because of its particular qualities, poetry is could not be analyzed fully via criteria of text linguistics. Therefore imagery, smiles, connations and semantic progression should be the other criteria. In this text, by applying the text linguistical methods, a Nâbî’s tahmîs which was converted from Fuzûlî’s gazal is analyzed comparatively. To the best of this researcher’s knowledge, new methods and approaches are limitedly made use of when analyzing the Divan literature. The assumption in this study is that empyloyment of contemporary methods and approaches could lead to better understanding of this deep rooted literature. Hence, the ultimate aim of this article is to contribute to the literature in this respect.