Yüzyıllardır süregelen ve özellikle içinde bulunduğumuz yüzyılda yoğun bir şekilde yaşanan göç hareketi, tüm ülkeleri çeşitli ölçülerde etkilemiştir. Türkiye, 2011 yılından beri mültecilere kucak açmasının bir sonucu olarak, en çok etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. Bu etkilerin hem mülteci hem de gelinen ülke için olumlu ve olumsuz sonuçları olabilmektedir. Buna göre başka bir ülkeye göç etmek, insanlara daha iyi bir hayat sunabileceği gibi, tam tersi sonuçlar da doğurabilmektedir. Bu bağlamda toplumsal uyum sürecinin gerçekleşmesi adına sağlıklı iletişimin önemli olduğu, yadsınamaz bir gerçektir. Toplumsal uyum sürecini hızlandıracak ve iletişim sorununa çözüm olabilecek nitelikte eş zamanlı gerçekleştirilen iki farklı uygulamadan söz etmek olanaklıdır. Biri mültecilerin iletişim sorununu uzun vadede ortadan kaldıracak Türkçe dil eğitimi, diğer ise hızlı ve etkin çözüm sunan ve bu yönüyle de uyum sürecine olumlu katkı sağlayan, aynı zamanda bu araştırmanın da çıkış noktasını oluşturan toplum çevirmenliği uygulamasıdır. Bu bakış açısından hareketle gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı, tam da söz konusu iletişim sorununu somutlaştırmak ve toplum çevirmenliğine olan ihtiyaç alanlarını ortaya çıkarmaktır. Bu amaçla yapılan saha araştırması kapsamında, Sakarya’da bulunan mültecilere yönelik ne tür hizmetler sağlandığı ve mültecilerin hangi alanlarda sorunlar yaşadığı, kurumlar ve mültecilerle gerçekleştirilen mülakat ve anketlerle saptanmıştır. Yapılan bu araştırmanın sonucunda elde edilen veriler, büyük göç hareketinin doğal bir sonucu olarak yaşanan iletişim sorununun çözümünde, toplum çevirmenliğine olan ihtiyaca işaret ederken, söz konusu çeviri etkinliğinin profesyonel çevirmenlerce yürütülmesi için, toplum çevirmenliği özelinde gerekli çalışmaların yapılması gereğini ortaya koymaktadır.
The migration movement, which has been going on for centuries and experienced intensely especially in the century we live in, has affected all countries in various dimensions. Turkey has been in the leading position among the most affected countries as a result of embracing refugees since 2011. These impacts can have positive and negative consequences for both the refugees and the immigration country. Accordingly, migration to another country may give a better life to people, and vice versa. In this context, it is an undeniable fact that healthy communication is important for the realization of social adaptation process. It is possible to mention two different concurrent practices that will accelerate the social adaptation process and can be a solution to the communication problem. One is the Turkish language education which will eliminate the communication problem of refugees in the long term, the other is the practice of community interpreting which is the fast and effective solution providing a positive contribution to the adaptation process in that sense and at the same time constitutes the starting point of this research.From this point of view, the aim of this study is to embody the communication problem in question and to reveal the areas of need for community interpreting. Within the scope of the fieldwork conducted for this purpose, the services provided for refugees in Sakarya and the areas in which refugees have problems were determined by means of interviews and questionnaires conducted with institutions and refugees.The data obtained as a result of this study point out the need for community interpreting in solving the communication problem experienced as a natural result of the great migration movement and indicate the need for efforts specific to community interpreting so that the discussed interpreting activity is performed by professional interpreters.