Osmanlıda büyük ulemâ aileleri devletin davranışlarında çok önemli yer tutan bir dinamik olup bunların en başta gelenlerinden biri de Hoca Sadeddin Efendi ile onun oğulları ve torunlarıdır. Hocazâdeler diye anılan bu sülaleden Osmanlı ilmiyesinde şeyhülislâmdan müderrisine kadar yüksek ilmiye rütbelerinin hepsinde görev yapmış çok sayıda isim vardır. Bu isimlerin neredeyse tamamı şairlik ve sanatkârlıkla öne çıkmış ve büyük bir kısmı fetvâlarını manzum biçimde de vermiştir. Osmanlıda verilmiş olan manzum fetvâların bir istatistiği çıkartıldığında tespit edilen 102 manzum fetvânın yaklaşık 2/3’ünün bu aileye mensup kişilerce verildiği görülmektedir. Osmanlıda manzum fetvâlar yaklaşık olarak 16. yüzyılın ilk yarısında verilmeye başlanmış ve daha sonra giderek yaygınlaşıp 18. yüzyıldan sonra nispeten azalmıştır. Manzum fetvâların dünyada Osmanlının zirvede bulunduğu bir sırada verilmesi önemli bir ayrıntıdır. Toplam beyit sayısı 942 olarak tespit edilen 102 Osmanlı manzum fetvâsı kişilere göre sıralandığında ilk üç sırayı Hocazâdeler almaktadır. Manzum fetvâ veren Hocazâlerden birisi de Ebûsaîd Muhammed Efendi’dir. O, dedesinin izinden giderek manzum fetvâ vermekle öne çıkan bir şeyhülislâm olmuştur. Onun manzum fetvalarından ikisini daha önce tanıtmıştık. Ancak devam eden araştırmalarda başka manzum fetvaları da ortaya çıktığından bu çalışmada hem onlardan birisi hem de ona ait olduğu sonradan anlaşılan bir fetvâsı tanıtılmaktadır. Tezkirelerde iyi bir şair olduğu belirtilen Ebûsaîd Muhammed Efendi’nin manzum fetvâları edebî
yönden güçlüdür.
In the Ottoman Empire, large ulema families were a very important dynamic in the behavior of the state, and one of the most prominent of these was Hoca Sadeddin Efendi and his sons. There are many people from this family, called Hocazâdeler, who served in the Ottoman ilmiye, and almost all of them stood out as poets and artists, and most of them gave fatwas in verse. Approximately 2/3 of the 102 fatwas in verse given in the Ottoman Empire were given by members of this family. In the Ottoman Empire, fatwas in verse began to be given in the first half of the 16th century and became increasingly widespread, but they decreased relatively after the 18th century. It is an important detail that the fatwas in verse were given at a time when the Ottoman Empire was at its peak in the world. When the 102-couplet Ottoman fatwas, consisting of a total of 942 couplets, are listed according to individuals, the Hocazades are in the first three places. One of the Hocazadehs who gave fatwas in verse is Ebûsaîd Muhammed Efendi. We have previously introduced his two poetry fatwas. However, since other fatwas in verse have emerged in ongoing research, one of them and a fatwa that was later understood to belong to it will be introduced in this study. The verse fatwas of Ebûsaîd Muhammed Efendi, who is stated to be a good poet in biographies, are strong in literary terms.