Bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir söylemi insan hayatının önemine dikkat çeken en önemli ifadedir. Ancak günümüzde çok çeşitli akımların, sapkın düşüncelerin ve gayri ahlaki yaşantıların tezahürü olarak insanların birbirini kolaylıkla öldürme davranışlarının medya gündemine çok sık yansıdığına şahit olunmaktadır. Bu çalışma, bir insanın diğerini ya da diğerlerini öldürmesinin medyadaki sunum biçimlerini incelemeyi amaçlamaktadır. “Medyada gösterilen, izletilen, okutulan, dinletilen her türlü içerik kitlelerin hakkında bahsedilen konuya yönelik davranışlarında olumlu yönde motive edici, olumsuz yönde teşvik edici bir role sahip olabilmektedir” varsayımından hareketle bu çalışmada Türkiye’de 2016 yılında hakkında tutuklama kararı çıkan bir seri katil örneğinde, medyanın “seri katil” olgusunu nasıl sunduğu araştırılmak istenmiştir. Araştırmada Atalay Filiz isimli seri katil örneğinde haberlerin çeşitli medya kuruluşlarının bakış açısından kitlelere nasıl aktarıldığı, medyanın bu tür “vahşet” ve en büyük “suç” olarak öldürmeye yönelik haber “dilinin” nasıl farklılaştığı ya da benzeşim gösterdiği değerlendirilmiştir. Buna yönelik olarak yapılan eleştirel söylem analizi ile çalışmanın örneklemini oluşturan gazetelerin internet sitelerinden 2016 yılı Ocak – Kasım ayları arasında alınan veriler (haber metinleri) araştırmacılar tarafından analiz edilerek yorumlanmış, medyanın da seri katil olgusu hakkındaki durumu betimlenmiştir. Sonuç olarak medya seri katil olgusunu kitlelere sunarken daha çok olumlayarak sunduğu değerlendirmesi yapılmıştır. Medyanın toplumsal hafızayı etkileme ve algıları yönlendirme gücü dikkate alındığında, kitlelerin davranış biçimlerini ve düşüncelerini tasarlarken üretilen medya metinlerinin alanında uzman kişilerin görüş ve bilgilerine başvurularak üretilmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Öneri olarak da en çok sorumluluk bilincini taşıması gereken bir tür yaygın eğitim platformu gibi de düşünülebilecek medya kuruluşlarının toplumsal hafızayı, toplumun ruhsal durumlarını olumsuz yönde etkileyebilecek hadiseleri sunarken çok daha dikkatli bir editoryal dil geliştirmeleri sonucuna varılmıştır.
The statement that killing one human being is like killing all of humanity is the most important statement that draws attention to the importance of human life. However, today, it is witnessed that people's behaviors of killing each other easily as a manifestation of various movements, deviant thoughts and immoral lives are frequently reflected in the media agenda. This study aims to examine the ways in which one person killing another or others is presented in the media. Based on the assumption that “all kinds of content shown, watched, read and listened to in the media can have a positive motivating or negative encouraging role in the behavior of the masses towards the subject mentioned about”, this study aims to investigate how the media presents the phenomenon of “serial killer” in the case of a serial killer in Turkey for whom an arrest warrant was issued in 2016. In the case of the serial killer named Atalay Filiz, it was evaluated how the news was conveyed to the masses from the perspectives of various media organizations, and how the “language” of the media's news about such “atrocities” and killing as the biggest “crime” differed or resembled. With the critical discourse analysis conducted for this purpose, the data (news texts) taken from the websites of the newspapers constituting the sample of the study between January and November 2016 were analyzed and interpreted by the researchers, and the situation of the media on the serial killer phenomenon was described. As a result, the media portrayed the phenomenon of serial killer.